Moojo Moojo ilhamının çoğunu filmlerde ve televizyon şovlarında bulmuştur, gerçek duygunun oradan geldiğine inanmıştır, bu titreşimleri eski ama zamansız mücevherlerle ve biraz etnik groove, mojo ile karıştırmıştır. Chuck aradığı şeyi Moojo'da buldu. Son birkaç yıldır işlerin prodüksiyon tarafına daha fazla odaklandığını gördü, onu stüdyoda juno 106 gibi eski synth'lerle veya balafon gibi etnik enstrümanlarla çalarken bulabilirsiniz, etnik hisleri house müzikle karıştırmak için kendi vizyonunu yaratma ve paylaşma konusunda artan bir ihtiyaç duyuyor. Moo & jo ilhamının çoğunu filmlerde ve televizyon şovlarında buldu, gerçek duygunun oradan geldiğine inanıyordu, bu hisleri eski ama zamansız mücevherlerle ve biraz etnik groove, mojo ile karıştırdı. DJ'lik söz konusu olduğunda, bugünlerde daha az daha çok yaklaşımını benimsiyor, inandığı enerjiyi bulabileceği yerlerde çalıyor ve rezervasyonlarını seçiyor, her şey sevgi ve duygu paylaşımı ile ilgili. Rødhåd Rødhåd, Berlin'in looptechno gecelerinde sosyalleşti ve dans pistini daha da yükseğe çıkarmak üzere her zaman zamansız techno'nun mükemmel dengesini buluyor. Dub'dan techno'ya ve tekrar house'a - Tarzı her zaman derin, güçlü ve melankoliktir. Artık çağdaş Techno'nun köklü isimlerinden biri olan Mike Bierbach, daha çok bilinen sahne adıyla Rødhåd, ciddi anlamda emek vermiş bir isim. Berlin'de 10 yıl boyunca nispeten tanınmayan (ama bilenler tarafından çok sevilen) bir yerel DJ olarak DJ'lik yaptıktan sonra, başarı kapısını çaldığında uluslararası sahnede çalmaya fazlasıyla hazır olduğu söylenebilir. Söz konusu 10 yıllık bilinmezlik döneminde, şu anda olduğu gibi tekil bir DJ olmak için zanaatını geliştirdi. Efdemin Efdemin, tekno günlerinin ve gecelerinin dayanak noktası. Berlinli olan Efdemin, Berghain'da misafir sanatçı olarak çalışıyor ve Naïf adlı plak şirketini işletiyor. Sakin, soğukkanlı ve soğukkanlı Efdemin'in müziği zarif bir karanlık, ihtiyatlı bir güzellik ve gerginlikten tamamen yoksun. Dial, Curle ve Ostgut Ton için yaptığı LP'ler ve 12-inç'ler, remiksleri (örneğin Depeche Mode), RNDM ile birlikte yaptığı Pigon projesi ya da orijinal adı Phillip Sollmann altında yaptığı drone ve ambient parçalarıyla Efdemin, çok farklı çevrelerde aynı şekilde evinde gibi görünüyor. Tekno dünyasında olduğu kadar sanat dünyasında da, zeki pop alıntılarından Sun Ra evrenine geçerken, bu bölünmeleri zahmetsizce ve fazla zorlamadan yapıyor. İkinci albümü Chicago gibi sonik bir eşanlamlılar sözlüğü de Efdemin'in çalışmalarında kendine yer buluyor; "Just A Track "in sadeleştirilmiş funk'ı, "Acid Bells "in aciliyeti ya da "Bergwein "ın açık sözlülüğü olduğu kadar. Tüm bu jestler ve arzularla birlikte kendi Label naïf'i de iyi gidiyor. İsmine uygun olarak ve sadece plak formatında yayınlanacak olan bu plak şirketi, onun kalbine yakın olan dost ve müttefiklerinin müziklerini yayınlamak için bir çıkış niteliğinde. The Away Days The Away Days, Can Özen ve Orkun Atik tarafından İstanbul’da kuruldu. İlk bakışta İstanbullu olduklarına inanmak güç olabilir. Kuruluşundan bu yana, indie rock’tan shoegaze’e, Türk esintilerinden dream pop’a uzanan bir tarz geliştirdi. SXSW ve The Great Escape gibi festivallerin sahnelerindeki atmosferik performansları onlara Avrupa çapında sold out konserlerle uluslararası bir hayran kitlesi kazandırdı ve dünya çapında Jungle, Belle & Sebastian, Massive Attack ve Portishead gibi isimlerin sahnelerini ısıtmak için davetler aldı. Uluslararası medyanın büyük ilgisini gördüler. Londra, Paris ve Berlin gibi şehirlerde sold out konserler dahil olmak üzere, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bir çok konser verdiler. Fender tarafından resmi sanatçıları olarak sponsorlu olan The Away Days’in şarkıları Apple’ın iPhone tanıtımı için resmi Apple websitesinde ve Victoria Beckham defilesinde yer aldı. Grup, 13 milyondan fazla dinlenen hit şarkıları “Layers” ile Spotify’da 30 milyondan fazla dinlenmeye ulaşan ilk albümleri “Dreamed at Dawn” ve ardından “Sadness Will Last Forever” ve “How Many Times” single’larını yayınladı. The Guardian, The Away Days için “Türk shoegaze büyük bir fenomen olmayabilir, ancak yetenekleri göz önünde alındığında yakında olabilir.” dedi ve The Independent onları “Dinlenmesi Gereken Genç Gruplar” listesine dahil etti. The Away Days'in özel olarak hazırladığı dance set konseptiyle tüm Beach in Istanbul kitlesini dansa davet ediyor.